29 Temmuz 2012 Pazar
mesaj
Hem hatıraların hemde geriye kalan umutsuzluk tablomuz kırıyor beni.. Gitmeden önce söylediklerin, verdiğin sözler , geç kalmışlıkların, terk edip gidislerin ve dahası.. Sen ve ben asla biz olamadık. Hep biz diye başlarım cümlelere ama biliyorum aslın öyle olmadığını. Belli ki sen farkında değilsin , ben istediğin zaman çağıra bileceğin köpeğin değilim. Pekala eskiden öyle olabilirim ama artık o kız yok karşında. Ben artık tek bir mesajınla çağırabileceğin küçük kız çocuğu değilim.
17 Temmuz 2012 Salı
Evlilik
Sevgilinizin telefonunun olmadığını düşünün. Acil durumlarda ulaşamadığınız, saatlerce mesajlaşamadığınız ve özlediğinizi her dakika söyleyemediğiniz bir sevgili..
Evet, benim sevgilim tamda böyle. İlişkimiz başladı başlayalı böyleyiz. Arada bir telefonumu arar hal hatır sorar, saatlerce süren konuşmanın ardından telefonu kapatırız. Tam bir görücü usulü ilişki sürüyoruz anlayacağınız. Birde buluşamıyoruz onu hiç es geçermiyim. Benim ailem, yaz tatilim ve onun işleri yüzünden hiç bir şekilde buluşamıyoruz. Birde mesafeler var doğru ya. Ben anadolu yakasında, o avrupa yakasında. Olacak iş mi ? (Bu arada sevgilim babasının iş yerinde çalışıyor)
Bugün onun çok yakın bir arkadaşıyla mesajlaşıyordum. Bana o iş yerine benim için katlandığını söyledi. Çok şaşırdım nasıl yani falan diye sordum ama çocuk ser veriyor sır vermiyor. Öyle işte anlarsın ileride, boşver diyorum sen kendin göreceksin gibi şeyler söyleyip durdu bütün gün. Ben telefonu yok diye yakınırken konu buralara kadar geldi. Hiç bir şey çıkartamadım bu konuşmadan. Ya sizce bir şey çıkartmalımıyım ? Yada ne gibi bir şey çıkartmalıyım ? Evlilik desek daha çok erken ama düşünmeden edemiyorum.Geçenlerde ona bir yazı yazmıştım hayalim ile ilgili. Şöyleydi ;
Evet, benim sevgilim tamda böyle. İlişkimiz başladı başlayalı böyleyiz. Arada bir telefonumu arar hal hatır sorar, saatlerce süren konuşmanın ardından telefonu kapatırız. Tam bir görücü usulü ilişki sürüyoruz anlayacağınız. Birde buluşamıyoruz onu hiç es geçermiyim. Benim ailem, yaz tatilim ve onun işleri yüzünden hiç bir şekilde buluşamıyoruz. Birde mesafeler var doğru ya. Ben anadolu yakasında, o avrupa yakasında. Olacak iş mi ? (Bu arada sevgilim babasının iş yerinde çalışıyor)
Bugün onun çok yakın bir arkadaşıyla mesajlaşıyordum. Bana o iş yerine benim için katlandığını söyledi. Çok şaşırdım nasıl yani falan diye sordum ama çocuk ser veriyor sır vermiyor. Öyle işte anlarsın ileride, boşver diyorum sen kendin göreceksin gibi şeyler söyleyip durdu bütün gün. Ben telefonu yok diye yakınırken konu buralara kadar geldi. Hiç bir şey çıkartamadım bu konuşmadan. Ya sizce bir şey çıkartmalımıyım ? Yada ne gibi bir şey çıkartmalıyım ? Evlilik desek daha çok erken ama düşünmeden edemiyorum.Geçenlerde ona bir yazı yazmıştım hayalim ile ilgili. Şöyleydi ;
''Düşünsene sevgilim, evlenmişiz. Şu cicim aylarındayız hani, ben işten koştur koştur gelip bir yandan yemek yapmaya çalışıyorum bir yandan da üstümü değiştiriyorum. O sırada yemek yanıyor. Sonra sen işten geliyorsun o yemeği tabağına öyle servis ediyorum. Biraz utanarak, biraz çekinerek.. Sen gülümsüyorsun. Ayağa kalkıp alnıma bir öpücük konduruyorsun. Sorun değil balım, çok yoruluyorsun diyerek o güzel gözlerinle gözlerimin içine bakıp gülümsüyorsun. Ben mahçup bir şekilde boynundan öpüyorum çok hoşuna gidiyor ya hani belki bu küçük hatamı unutursun umuduyla işte. Günler böylece birbirini kovalarken sana baba olacağın haberini veriyorum. O an ki yüz ifadenede kahkahalarla gülüyorum elbette. Beni kucaklayıp döndürüyorsun ve sonra baba olcağım diye bağırıp duruyorsun. Ben o gün yine ilk yaptığım yemekten yapıyorum tabii bu sefer yanık olmuyor. Karşılıklı yiyiyoruz. Film izleyip, müzik dinliyoruz. Ben kilo aldıkça sinirlerim bozuluyor ve sen bana seni her halinle seviyorum diyorsun. Teselli etmeye çalışıyorsun. Günler birbirini kovalarken doğum zamanım geliyor ve sana benzeyen bir oğlum, bana benzeyen bir kızım geliyor dünyaya. İsimleri Ediz ve Pera Rüya koyuyoruz. Hani hep hayalini kurduğumuz isimler. Sen doğumada giriyorsun ama korkaklığın tutuyor, bayılıyorsun aşkım.. Doğumdan sonra yanıma gelip kulağıma ; ''Annelik sana çok yakıştı'' diye fısıldıyorsun. Çocuklarımızı birlikte büyütüyoruz. İlk sevgililerini, ilk buluşmalarını, ilk kavgalarını dinliyoruz. Onları büyütüyoruz ve yuva sahibi yapıyoruz. Torunlarımız oluyor. Sende bende buruş buruş olmuşuz ama hala ilk günkü gibi öperek uyandırıyorsun beni. Torunlarımız dahi imreniyor bu aşkımıza. Ve bir gün sen beni öptüğün halde uyanmıyorum ben.. Rüya son buluyor, vefat ediyorum. Sende o an yanı başımda kendinden geçip vefat ediyorsun, yine el ele ölüyoruz sevgilim. Bir ömür boyu sözümü tutarak''
Böyle bir yazım işte buda. Fazla duygu içerikli. Zaman ayırıp okuyanlarada çok teşekkür ediyorum.
12 Temmuz 2012 Perşembe
Senin Gibi
Ben aşkımı yalnız gözlerinde buldum, ben eski seni gezdiğimiz sokaklarda buldum. Ben sevginin ne demek olduğunu ellerin ellerimdeyken anladım. Bırakmayacaksın sandım uçurumun kenarında bıraktın. Kokunu, o değişmeyen kokunu özlediğimi, hissedince anladım. Zordu unutmak, unutmaya çalışmak ve sonuçta unutamamak. Alış bensizliğe diyorsunda, alışamam sensizliğe. Yok olmaz yapamam. Ne olursa olsun yapamam çünkü zorlukları yendiğim zaman ki kadar güçlü değilim. Sen olduğun zaman güçleniyorum. Yanımda bulunman, seni görmem bile yetiyor. Ancak öyle ayakta durabiliyorum. Sana layık olmaya, senin gibi güçlü olmaya çalışlıyorum.
Neden ?
Anlamıyorum ben seni
Ne oldu ki bize böyle ?
Ne olduda ayrıldık, ayrı düştük ölesiye..
Hani aşkındım aşkım.
Hani seviyordun sen beni.
Hani kurduğumuz evlilik hayalleri, ne oldu ?
Beni bırakmayacak olan sen neredesin ?
Yalancı çıkarıp gelsene tekrar.
Bırak onlar ağlasınlar tekrar tekrar..
Neden her gece ben ağlıyorum sevgilim ?
Neden sevilen ben olmuyorum.
Neden, neden, neden hep ben.
Kırılan kalbimle biz bizeyiz yine.
Bir elimizde sigara var, evet
Ciğerlerime kadar çektiğim sigara.
Hani o içme dediğin lanet olası.
Şimdi sen öldürdün birden
O en azından yavaş yavaş işliyordu kanıma, sen böyle birden...
Olmadı sevgilim, yaptığın çok koydu
Ne oldu ki bize böyle ?
Ne olduda ayrıldık, ayrı düştük ölesiye..
Hani aşkındım aşkım.
Hani seviyordun sen beni.
Hani kurduğumuz evlilik hayalleri, ne oldu ?
Beni bırakmayacak olan sen neredesin ?
Yalancı çıkarıp gelsene tekrar.
Bırak onlar ağlasınlar tekrar tekrar..
Neden her gece ben ağlıyorum sevgilim ?
Neden sevilen ben olmuyorum.
Neden, neden, neden hep ben.
Kırılan kalbimle biz bizeyiz yine.
Bir elimizde sigara var, evet
Ciğerlerime kadar çektiğim sigara.
Hani o içme dediğin lanet olası.
Şimdi sen öldürdün birden
O en azından yavaş yavaş işliyordu kanıma, sen böyle birden...
Olmadı sevgilim, yaptığın çok koydu
Şimdi yalnızlıkla pençeleşiyorum
Yalnız kalmak bir ilaçmıdır, yoksa hastalığın ta kendisimi ?
3 Temmuz 2012 Salı
Belkide Eskiden Daha İyiydik
İlk başladığımız zamanlarda beni sevmez, umursamaz hatta istemezdin bile. Aşkın varlığına bile inanmazdın. Şimdi ise bana aşıksın ve ulaşılmaz değilsin. Seni aşka inandırmak zorunda değilim. Sanırım kıçıma rahat battı. Sıkıldım işte bu monotonluktan. Durmadan karı gibi bir şeyler isteyen, benden ilgi bekleyen biriyle nasıl birlikte olabilirim ki ? Ben bile o kadar ilgi beklemiyorum. O kadar sıkmazken seni, sen niye bunu yapıyorsun kardeşim ? Kadınları anlamak zor diyorsunuz fakat öyle değil işte. Her şeyi derecesinde yapsanız bunların hiç biri olmaz ki. Ben gerçekten eskiyi özledim. Eskiden olsa yakınırdım beni sevmiyorsun diye ama anladım ki bu durum daha da fenaymış. Bu nasıl bir şey yahu ? İnsan sevdiğine nefes bile aldırmaz mı ? İlgi ve yılışıklık arasındaki o ince çizgiyi ayırt etmelisin artık. Çocuk değilsin sende ! Öpüşmeyi bilmeye gelince biliyorlar ama ! Yılışık erkekler kadar nefret ettiğim tek erkek türü aldatan erkekler. O konuda daha farklı tabi. Erkek dediğin ağırlığını koyacak. Ne çok maço olacak nede yılışık. Gerizekalı karı gibi peşinde dolanmayacak ! O ne öyle ya. Çok sıkıcı lan. Ben bile öyle değilim. Birde tavır yapıyorlar ya hani ''tamam sen biliirsin sen o çocuğa bakmaya devam et hıh. :( '' veya ''konuşmak istemiyorsan söylede bileyim, sen beni sevmiyorsun bence :( '' Hay sikeyim senin erkekliğini. Ben bile daha erkeğim oğlum senden. Eğer böyle b ir sevgiliniz varsa kızlar, nerelere giderseniz gidin ama gidin yani. Kaçın ondan. Uzaklaşın.
Gözlerin Diyorum
Sevgilim..
Neden geldin hayatıma ? İlk aşkımdan bu yana çekmediğim acıları, yaşamadığım kırgınlıkları ve istemediğim bir hayata mahkum etmek için mi ? Aslında biliyormusun, iyi ki geldin ya. Belkide gelmeseydin bugün yanıma, sarılmasaydın bana öyle, öpmeseydin beni, kıskanmasaydın, gözlerimin içine bakarak ruhuma işlemeseydin böyle hala aklımda o cüce olacaktı. Hala onu özleyecektim. Bugün o ikimizi gördü ya hani (gerçi senin haberin yok ama gördü işte) korktum ben başta. Görmesini istemedim. Biliyorsun kişisel olarak algılama senden utandığım yok. Ama bizi sarmaş dolaş görmeside canımı çok yaktı. Sanki, onu aldatıyormuş gibi hissettim. Sanki onun beni aldattığını unutmuşcasına içimdeki her şey birden alev aldı. Tüm sevgim. Hani yaşadıklarımız aklıma geldi. Sonra beni öptün. Sen öperken bile aklımdaydı. Ben o an onu aldattığımı düşündüm ama aslında aklımdan onu geçirirken bile seni aldatıyordum biliyorum. Biliyorum, ben bir aptalım! Beni aldatıp siktir olup gitmiş bir adam için seni yoksaydım. Beni seven seni yoksaydım. Aslında onun değilde senin ilk aşkım olmanı isterdim. Keşke sen olsaydın o zamanlar hayatımda. Keşke gelseydin, acı çekmemiş olurdum, olurdun. O sürtükde seni üzmüş olmazdı hem. Ama biliyoruz keşkelerle yaşanmaz. Dönüp arkama bakmak yerine geleceğime odaklanmalıyım. Gözlerinin içine baktığım zaman gördüğüm geleceğim, geleceğimiz. Aslında hayal kurmakda çok salakça. Geleceğimde senin olacağın ne malum ? Çok derinlere indim sanırım. Neyse işte herkes biliyor zaten ben seni çok seviyorum.
Neden geldin hayatıma ? İlk aşkımdan bu yana çekmediğim acıları, yaşamadığım kırgınlıkları ve istemediğim bir hayata mahkum etmek için mi ? Aslında biliyormusun, iyi ki geldin ya. Belkide gelmeseydin bugün yanıma, sarılmasaydın bana öyle, öpmeseydin beni, kıskanmasaydın, gözlerimin içine bakarak ruhuma işlemeseydin böyle hala aklımda o cüce olacaktı. Hala onu özleyecektim. Bugün o ikimizi gördü ya hani (gerçi senin haberin yok ama gördü işte) korktum ben başta. Görmesini istemedim. Biliyorsun kişisel olarak algılama senden utandığım yok. Ama bizi sarmaş dolaş görmeside canımı çok yaktı. Sanki, onu aldatıyormuş gibi hissettim. Sanki onun beni aldattığını unutmuşcasına içimdeki her şey birden alev aldı. Tüm sevgim. Hani yaşadıklarımız aklıma geldi. Sonra beni öptün. Sen öperken bile aklımdaydı. Ben o an onu aldattığımı düşündüm ama aslında aklımdan onu geçirirken bile seni aldatıyordum biliyorum. Biliyorum, ben bir aptalım! Beni aldatıp siktir olup gitmiş bir adam için seni yoksaydım. Beni seven seni yoksaydım. Aslında onun değilde senin ilk aşkım olmanı isterdim. Keşke sen olsaydın o zamanlar hayatımda. Keşke gelseydin, acı çekmemiş olurdum, olurdun. O sürtükde seni üzmüş olmazdı hem. Ama biliyoruz keşkelerle yaşanmaz. Dönüp arkama bakmak yerine geleceğime odaklanmalıyım. Gözlerinin içine baktığım zaman gördüğüm geleceğim, geleceğimiz. Aslında hayal kurmakda çok salakça. Geleceğimde senin olacağın ne malum ? Çok derinlere indim sanırım. Neyse işte herkes biliyor zaten ben seni çok seviyorum.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)